Neyin mücadelesini, kavgasını veriyoruz anlamıyorum hayatı çekilmez hale getiren biz insanlarız aslında Allahın kuluna yapmayacağı şeyleri biz insanlar birbirimize yapıyoruz ve sonrada bundan şikayetçi oluyoruz. Son zamanlarda bakıyorum da yaşamak için gerçekten şanslı olmak lazım. Hele bir de hayatla erken yaşlarda yüzleştiyseniz vay halinize.
Bu ülkede iyi bir işim olsun düzenli bir hayatım olsun diyorsanız bakın neler gerekli; ilk önce bir mühendislik fakültesini bitireceksiniz he bu okulda öyle Anadolu illerinde olmayacak adı şanı duyulmuş büyük şehirlerdeki okullardan biri olacak ve yıl sonu ortalamanız en az 3.0 olacak. Daha sonra çok iyi yabancı dil bilmeniz istenecek (beklide hiç lazım olmayacak). Ondan sonra çeşitli para tuzağı sınavlardan belli notlar almanız gerektiğini fark edeceksiniz. Sonra başlayacaksınız iş aramaya belki aylarca iş arayacaksınız önünüze hep yokuş yapan insanlar çıkacak bir ilana başvururken beni kesin ararlar buraya kesin başlarım diyeceksiniz ama bir bakacaksınız o iş için aslında ilandaki nitelikleri taşımayan birinin yeğeni tarzında biri alınmış. Tüh be diyerek aramaya devam edeceksiniz. Sonra bir yer den telefon gelecek görüşme için sevinip gideceksiniz. Gittiğinizde elinizde neleri bildiğinizi ispatlayan belgeler yetmezmiş gibi birde kurum sizi sınav yapar sorular içinde iç Anadolu bölgesine dökülmeyen akarsu aşağıdakilerden hangisidir sorusu bile olabilir. Bu soru önemlidir ama hemen gülmeyin bu iş olursa ilerde bir sorun çıktığında o akarsu size lazım olabilir. Sonra kurumun tipine göre birde kişilik testi tarzında bir sınav olursunuz. Bütün bunları geçtiniz diyelim size derler ki 1000 – 1500 ytl maaş, yol sana ait yemek bize ait SSK asgari ücretten olacak siz sorarsınız mesai ücreti var mı? Cevap biz mühendislere mesai vermiyoruz. Cevap vermeden önce bir an yaptığınız onca çalışma verdiğiniz mücadeleler geçer gözünüzün önünden ya bu para az değil mi der gibi olursunuz ama diyemezsiniz çünkü daha ne kadar iş arayabilirsiniz ki zaten bulacağınız işlerde daha iyi şartlarda olmayacaktır ve kabul edersiniz. Zaten firmalarda uyanık oldukları için kimse fazla para vermeyecektir ve üniversite mezunu insanlarda düşük maaşlara çalışmak zorunda bırakılacaktır. Gelelim şimdi lise mezunlarına onlar için kafadan bir YAZIK demek lazım. Üniversite okumadıkları için daha erken yaşta atılmış olacaklardır iş yaşamlarına ve çalıştıkları konuda yetenekleri de var ise 4-5 senede hem işi bilen hem de tecrübeli bir personel olacaktır. O konuda üniversite okumuş olan birinden daha fazla bilgisi tecrübesi olmasına rağmen her zaman 2. Hatta 3. Planda kalan her zaman daha az para alıp daha çok çalışmak zorunda olan kişi olmak zorunda olacaktır. İş yerinde yükselmesi söz konusu bile olmayacaktır. Hele işsiz kalırsa vay haline onlara Allahtan başka kimse yardım edemez. Çünkü hiçbir iş başvurusunda ne bildiğine ne kadar tecrübeli olduğuna kimse bakmayacaktır varsa yoksa diploma ve vs belgeler istenecektir. Sonrada televizyonlarda patronlar konuşurlar piyasada işi bilen adam az çalıştıracak personel bulamıyoruz. Bulamazsınız çünkü insanlar arasında bu kadar ayırım yaparsanız dengeleri bozarsanız sonunda bir yerden size de ucu dokunacaktır ve dokunmalıdır da. Eskiden kölelik varmış derler ama kim diyebilir şu anda da kölelik olmadığını sadece uygulaması günümüz şartlarında değişiklik göstermiş ve daha modern olmuştur. Ben buna Modern Kölelik diyorum. Düşünsenize hayatımız hep başkalarını bir şeyler ispatlamak için geçiyor. Neden Diplomamız olması lazım? En büyük gerekçemiz başkalarına göstermek için. Patron ben modern köleyim bak bu da benim belgem. Şimdi işe alınırken acaba işi bildiğimiz için mi alınıyoruz yoksa elimizde bol belge olduğu için mi? Kaç kişi şu an yaptığı için üniversitede öğrendi? Ben bu yazıyı yazarken ne üniversite mezunlarını nede lise mezunlarını yerme amacında değilim ama bu ülkede beraber yaşıyorsak bu kadar ayırım neden, neden eşit imkanlar ve şartlar sağlanmıyor. Hayat her kese aynı imkanları sunmayabilir her insan çeşitli sebeplerden dolayı okuyamayabilir. Bilgisayar mühendisi olmayan biri bilgisayardan çok iyi anlayamaz mı? Yada anladığını ispatlaması için illa bir diploması mı olması lazımdır. (Doktorluk gibi uzmanlık gerektiren dalları ayrı tutuyorum.) Yada lise mezunu bir insan bilgisayarla ilgili bir işe girerken Türkiye nin en köklü firmaları bilgisini sınamak için ona iç Anadolu bölgesine dökülmeyen akarsu aşağıdakilerden hangisidir sorusun mu sormalıdır. Bunların hepsi yanlış bence. Bize ufak yaşta verdirilen eğitim bile farklı. Semte göre parana göre eğitim alıyorsun doğduğunda ailenin durumuna göre geleceğin belirleniyor. Şu halimize bakın imkan eşitsizliği, sınıf ayırımı, ve bir dolu sorun. Bir firma personel alacaksa bence o işi bildiğini iddia eden kişilere lise üniversite bakmadan iş ile ilgili bir sınav yaprak alması en azında imkan eşitsizliğinin ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Aslında boşa yazıyorum bu yazıyı bu ülke böyle bir ülke değişeceğine de pek ihtimal vermiyorum. Dikkat ederseniz torpil tarzı şeylerden bahsetmedim bile. Ben artık bana değer vermeyen bu ülkede yaşamak istemiyorum. Eğer ilerde bir imkânım olursa başka ülkeye yerleşmeyi düşünüyorum.
2 yorum
kimse sana dünyanın adaletli bir yer olduğunu söylemedi. Ya Irakta dünyaya gelseydin, ya da 1940 lı yıllarda Almanya da ya da büyük buhran zamanı Amerika da (tabi kim olarak dünyaya geldiğin de önemli) bu nedenle tırmalamaya devam et.
İnsanlar doğarken iki şeklde dünyaya gelirler, birinci grup için her şey çok kolaydır doğduklarından ölene kadar çok az bir çabayla rahat yaşarlar. diğer bir grup ise hayatı boyunca tırmalar durur. Sen tipik bir ikinci grup insanısın onun için tırmalamaya devam et….
eğer sen bu ülkeyi terk etmeyi düşünürsen bu üke yine senin eleştirdiğin insanların memleketi olacak ve yeni gelen nesilde asla senin hayalini kurduğun ülkeyi göremeyecek.
bir mıh bir nal; bir nal bir at;bir at bir asker;bir asker bir ordu;bir ordu bir ülkenin felaketine sebep olurmuş.