Türkiye adı büyük ama içi küçük kafalı insanlarının yönettiği firmalarla dolmuş ve sanki birinin yaptığı doğru bir şeymiş gibi hepside birbirlerini taklit eder bir durum almışlar. Lafa geldiğinde mangalda kül bırakmazlar biz şöyle kurumsalız, böle değer veriyoruz personelimize derler sonra bilgili personel bulmada sorun yaşıyoruz diye ağlarlar yok efendim ülkede bilişimci genç sayısı az diye veryansın ederler. İnsan sormadan edemiyor ne kadar isteklisiniz bu ülkedeki gençlere değer verip onların ellerinden tutup hep beraber bir yerlere gelmeye.
Sizler de armut piş ağzıma düş olayı hat safada. Kanıtı da verdiğiniz eleman alım ilanlarınız; Sql, Oracle, Windows, Linux, Unix ve önümüzdeki 5 senede çıkacak tüm sistemlerden den çok iyi anlayan, Asp, Php, jsp vs.. ile web programları yazabilen .NET ile uygulama geliştirebilen, 4 yıllık mühendislik mezunu, süper İngilizce bilen, en az 2 yıl tecrübeli, askerlik yapmış, esnek çalışma saatlerine uygun, seyahat engeli bulunmayan vs bi dolu şeylerin yazılı olduğu ilanları veren sizler sanıyor musunuz böle biri kaç tane var ve bu kişiler sizin firmanıza mı kaldılar adam çoktan ülkeyi terk etmiştir. Görmeniz gereken şeyler var bazı insanlar vardır ve bazı konularda merakları ve yetenekleri olabilir eğer o insanlara değer verilirse başarıda kaçınılmazdır. Ama bizde tam aksine yetenek peşinde değil diploma ve benzeri belge peşinde koşturuyor millet. Önceki yazımda da yazmıştım kaç kişi istediği okuldan mezun ve istediği işte çalışıyor? Bu ülkenin gelişememe sebeplerin başında gelen de budur kimse istediği işi yapmaz ise mutlu insan sayısı ve paralelinde de verimlilik düşer. Bunu ülke bazında ele alırsanız ülke kaybeder ve bence de kaybediyor. Sen her vatandaşına eşit eğitim hakkı ve kalitesi sağlamazsan, sınıf ayırımı yaparsan, sosyal imkanları sunmazsan, gençlerin ufuklarını açacak faaliyetlerde bulunmazsan senin ülkende yetişen gençlerde işe yaramaz olurlar işsizlik artar ve bu ülke kaybeder. Başarılı olan gençlerinde yurt dışına giderler sende elindeki diplomalı adamlarınla artık kumdan yada kağıttan kule yaparsınız. Biri statik hesabını yapar diğeri de modellemesini. Sonra iş yok, önümüzü göremiyoruz ,kalifiye adam yok nerde yanlış yaptık diye kıvranırsın. Sanki okulu bitiren adama bir entegre takıyorlar okul bittiğinde her şeyi biliyor şekilde mezun oluyor. Eğitim sistemin bu şekilde olduğu sürece kafalar değişmediği sürece başarı sağlayamazsınız. Şimdi görüştüğüm yerler benden 2 yıllık da olsa AÖF den bile olsa diplomanız olsaydı keşke diyorlar. Ne kadar ACİZLER. Ya kardeşim bana deki arkadaş ben bilgisayar mühendisi olmazsan seni alamam bu bile anlaşılabilir ama sen tutup bana ne olursa olsun 2 yıllık bir şey olsa dersen ben sana bir yerlerimle gülerim. Ben 2 yıllık ev ekonomisi bölümü bitirince server a bir şey olduğunda ona emzik mi vereceğim. Öyle ya okulda bunları öğrendim ve sizde beni o okulu bitirdiğim için almadınız mı? Yoksa o okul bana kültürel bir değer mi kattı, düşünce yapımı daha çağdaş bir halemi getirdi, vizyonumu mu geliştirdi. Bu ülkede kaç tane üniversite böyle, hatta şöyle sorayım ülkede bulunan kaç tane üniversite bir lise binasından ayırt edilebiliyor. Üniversite bitirsen de dert vay efendim Ankara İstanbul illerinin dışında okul bitirenlerinden diplomaları da makbul olmuyor herkes mükemmel adamın peşinde. Benim neleri bildiğimi onlara neler katabileceğimi, bana verecekleri eğitimle nasıl daha ileri gidebileceğimizi düşünmeden önce baktıkları şeyler, onların bu ülkenin yüzkarası firmaları arasında olmasını asla engellemeyecektir.
6 yorum
Yorumu formunu geç
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.
Aynası iştir kişini lafa bakılmaz.Bir yerleri yeniden keşfetmenin anlamı yok elbette. Adama göre iş değil,işe göre adam felsefesi yaygınlaştığında bu dar kafa kaynaklı problemlerde ortadan kalkacaktır.Bahsettiğiniz insanlar o konudan habersiz olduğu icin diploma soruyorlar. Bir kere kendileri yaptıkları işin ehli değiller.Açık vermemeye çalışıyorlar.Bir konuda işgücünemi ihtiyacın var, adamı oturt karşına test et. Sor sorunu cevaplasın, koy problemi çözsün.Ama bu bile bilgi ister. Sorun sizde değil sayın kardeşim sorun cahillerin baştacı edildiği bu anlayışta.Moralinizi bozmayınız bunları biz diğerleri düzelteceğiz.Saygılarımla.
Helal sana kardeşim çok güzel bir konuya değinmişsin.
Acizliğin daniskası derler buna.Nasıl meslek lisesinde yetişen elektrik elektronik bölümünü bitiren bir öğrenciye sen üniversite mühendislik hakkını kısıtlarsan firmalarda bu köhne zihniyetten vazgeçmiycektir.Adam zaten bu dalda yetişmiş bir temeli var ama diyorsunki hayır mühendislik sana göre değildir diyor.Koç gurubu bu konuda çok güzel bir hareket başlatıp kalifyeli eleman yetiştirmek için destek de bulunmuştur.Bu zihniyrtin olduğu ülkede daha ne beklersin ki.hatta ısrarımla şunu söylüyürumki üniversite bilgisayar mühendisliğini okuyup modem kurmayı format çekmeyi bilmeyenler var.İşte teorik bilgi basması derler buna.Eyyyyy güzel ülkem yapma bunu artık.
Kısaca iş bilenin Kılıç Kuşananın;
Biz kılıcımızı kuşandık ama iş bilen patronlar olmadığı sürece bu devran hep böyle devam edecektir. Bunun değişmesi güzel ve bir okadar da zordur. Alacağı elemanda bu tarz özellik arayan patronların bir çoğu iş bilmediğinden kaynaklanmaktadır. Bunların gözü hep yukarlarda ama bilmiyorlarki o universite menzunu olarak aldıkları elemanlara biz iş gösteriyoruz biz yardım ediyoruz:) Aslında bir yandan da suç bizde sahada kazanmış olduğumuz tecrübeleri rahatlıkla sitelerde yayınlıyoruz. Sadece bunları kullanarak iş yapan insanları bile tanıyorum. Allah Hakkımızda Hayırlısını versin…
Sertaç hocam;diline sağlık.çoğu insanın tercümanı olmuşsun.
görüşmek üzere..